1884 yılında temeli atılan Trabzon Mülki İdadi Mektebinin açılabilmesi için devlet desteğinin yanında, halkın da önemli miktarda yardım yapması gerekiyordu. Böyle bir binanın yapılabilmesi için devlet desteği yanında halkın da katkıları, binanın yapımını hızlandıracak ve Trabzon bu büyük eğitim kurumuna kavuşacaktı.
Trabzon Valisi Sırrı Paşa, ekmek fiyatına 2 kuruş zam yapılarak, elde edilecek gelirin okul yapımına sarf edilmesini istemiştir. Zam fikrine karşı çıkan Rum ve Ermeniler bu girişimin aleyhinde çalışmalara başlamışlardır. Rum ve Ermeniler, ekmeğe yapılacak zammın fakir fukaraya ağır geleceğini, bu sebeple zamdan ve okul yapımından vazgeçilmesini istemişlerdir.
Buna karşılık, Sivas valisi Rıfat Paşa'nın çalışmalarını örnek veren Sırrı Paşa, Sivas'da beş sene müddetle çift başına yirmişer kıyye (okka) buğday ektirip elde edilen hasılatla okullar açtığını, diğer vilayetlerinde kendi özel durumlarına göre sürdürecekleri çalısmalarla memleket maarifini kalkındırmaya gidilmesi yolunda padişah tarafından emir verilmiş olduğunu belirtmiştir.
İhtiyacı hissedilen idadi okulu için konuyu, cesaret ve kararlılıkla ele alan Vali Sırrı Paşa, vilayet idare meclisi azalarından Arnavutzade Ahmet Efendi aracığıyla, çalışmalarına devam ederek, şehrin müslim ve gayrimüslim ileri gelenlerinden başka, idare meclisi, ticaret meclisi, istinaf mahkemesi üyelerini toplantıya çağırmıştır.
80 kişinin katıldığı toplantıda Sırrı Paşa, idadi okulunun Trabzon için faydalarını belirterek, olumlu bir kararın çıkmasını sağlamıştır. Bu toplantıya Rum metropolidi Krikos da katılmış, ancak Rumların bu konudaki olumsuz tutumunu ortaya koymuştur. Bu toplantı sonucu, okulun yapımı sırasında gerekli harcamaları kontrol etmek amacıyla yarısı müslim, yarısı gayrimüslim üyelerden oluşan altı kişilik komisyon kurulmuştur.
Böylece "Mekteb-i Kebir"in açılması için ilk ve önemli bir adım atılmış oluyordu. Bu komisyonun yaptığı çalışmalar sonucu, Mekteb-i idadinin devletçe kabul edilen programına uygun olarak açılmasına karar verilmiştir. Hükümetten yardım sağlamak için de "Maarif Nezaret-i Celilesi"ne telgrafla uzun bir mazbata ile durum arz edilmiştir.
Bu olumlu gelişmelerden sonra, 400 liraya okulun arsası alınmış ve bu alım işi İstanbul Maarif Nezaret-i Celilesi'nce onaylanmıştır. 1884 Eylül'ünde inşaata başlanılmasına karar verilmiş ve bunun için de valilikçe Maarif Nezareti'nden izin istenmiştir. İzin istenirken inşaat için gerekli masrafların bir kısmının Trabzon'un o yılki buğday gelirinden karşılanacağı belirtilmiştir.
Bunun için de, temel atma zamanı hasat mevsimi olan Eylül ayına denk getirilmiş ve 27 Eylül 1884 tarihinde Mekteb-i idadi Mülki'nin temeli atılmıştır.
Temel atma sırasında Trabzon valisi Sırrı Paşa yaptığı konuşmanın bir bölümünde şöyle demektedir:
"Efendiler bilirsiniz ki vatan, evladı için sevilir. Vatan evlatlarına verilecek en büyük hizmette onlara dünya ve ahiret saadetini elde edecek bir kazanç göstermektir ki, o da ilim tahsil etmektir. İlim tahsili ise yer (okul) ister. Bunlar Padişah efendimiz hazretlerinin sayelerinde çoğalıyor. Geçmişe bakıp, zamanımızın gelişmesiyle kıyaslandığında sözümün doğruluğu tereddütsüz ortaya çıkar.
Bilmeliyiz ki devletimizin kuruluşundan bu yana 600 bu kadar yıl geçmiş olduğu halde, Osmanlılar Abdülhamit Han devrindeki kadar büyük bir terakki görmemişlerdir. Bunun bir delili de, bugün saye-i şahanelerinde tesis ile iftihar ettiğimiz şu mekteb-i âlidir. Bu mektep cins-millet, din-meshep ayırmayarak bütün vatana açık olacaktır. İnşallah nice sanatkâr kabiliyetler yetişecek ve gelecekte mukaddes vatan bunlarla iftihar edecektir. Onun için ben dahi yüzümü mihraba çevirerek bütün millete şamil bir ilim müessesesinin taşını bu aciz kula nasip eden Allahu zü'l-celâl'a hamd ederim."