Kavak Meydan Çeşmesi, Gülbaharhatun Mahallesi'nde yer almakta olup, kitabesi yoktur. 1523 tarihinde Emir Mehmet Türbesi ile aynı dönemde yapılmış olma ihtimali yüksektir. Baldaken tarzındaki çeşmenin çokgen su haznesi merkez noktadadır. Su haznesinin etrafı şadırvan muslukları ve taş abdestlik oturmalıkları ile çevrilidir. Altı yuvarlak sütun ve altı sivri kemerli baldakenin üzeri kubbe ile örtülüdür. Çeşmenin düzgün kesme taş malzemesi ve Klasik Dönem Osmanlı mimari geleneğini yansıtan itinalı işçiliği dikkat çekmektedir.
Haritada Bul
Gülbaharhatun Mahallesi'nde, Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin güneydoğusunda, Faruk Dranaz Caddesi ile Anıt Sokak'ın birleşiminde yer alan çeşmenin kitabesi yoktur. 1523 tarihinde Emir Mehmet Türbesi ile aynı dönemde yapılmış olma ihtimali yüksektir. Düzgün kesme taş malzeme ve Klasik Dönem Osmanlı mimari geleneğini yansıtan itinalı işçilik dikkat çekmektedir. Kuzey yöne doğru eğimli bir alanda kurulan çeşme, kaide kısmında teraziye alınmıştır. Farklı yükseltiye sahip kaidenin etrafı 30 cm yüksekliğinde korkuluk duvarı ile çevrilmiş ve taşıyıcılar bu platformun üzerine yerleştirilmiştir. Baldaken tarzındaki çeşmenin çokgen su haznesi merkez noktadadır. Su haznesinin etrafı şadırvan muslukları ve taş abdestlik oturmalıkları ile çevrilidir. Oturtmalıklarla su haznesi arasında yine çokgen biçiminde su tahliye kanalı bulunmaktadır. Altı yuvarlak sütun ve altı sivri kemerli baldakenin üzeri saçaklı kubbe ile örtülüdür. Sivri kemerlerin oturduğu çokgen sütun başlıkları metal bileziklerle kuşatılmıştır. Kemer yaylarının taşıyıcılara aktardığı ağırlığın herhangi bir açılmaya sebep olmaması için bütün sütunlar metal gergilerle birbirlerine bağlanmıştır. Çokgen alt yapıdan kubbe örtüsüne intikalde geçiş elamanı olarak pandantifler kullanılmıştır. Kemer alınlıkları sade olan çeşmenin kademeli bir şekilde dışa genişleyen saçak kısmı Klasik Dönem Osmanlı mimari yapılanmasının unsurlarından biri olarak burada da tekrar edilmiştir.
Söylence:
Birçok kaynakta Kabak/Kavak Meydanı’nda oyunların tertip edildiği aktarılmaktadır. Komnenoslar zamanında, kralların dahi katıldığı ve “tzykanion” denen atlı oyuncuların sopa ile topa vurarak oynadıkları polaya benzeyen bir oyun alanı bulunmaktadır (tzykanisterion). Paneratos, Komnenos kralı I. John’un 1238 yılında bu oyunu oynarken sakatlanıp öldüğünü kaydetmiştir. Çok sayıda Bizans şehrinde kurulduğu anlaşılan tzykanisterion pistleri için büyük düz alanlar gerekmektedir. Fallmerayer, Hrisanthos, Janssens bu alanın Klasik Dönem tiyatrosunun da yer aldığı Yukarı Hisar’ın güney kısmı olduğunu ileri sürmektedirler. Ancak Finlay, Bryer ve Winfield bu oyun alanının Kabak Meydanı olduğunu gerekçeleri ile birlikte ortaya koymaktadırlar. Osmanlı Dönemi'nde de bu alanın aynı amaçlar ile kullanılmış olması, ikinci grubu doğrular niteliktedir. Yavuz Sultan Selim de dâhil olmak üzere pek çok idarecinin yönetimi zamanlarında bu alanın nişancılar meydanı olarak kullanıldığı ve burada çeşitli merasimler, yarışlar, spor müsabakaları düzenlendiği ve bu nedenle buraya gelen insanların faydalanması için bu şadırvan çeşmenin yapılmış olabileceği yönünde bir çıkarımda bulunulmaktadır.