Kemerkaya Mahallesi’nde Halkevi Sokağı üzerinde yer alan yapı zemin üzerine tek katlı inşa edilmişken daha sonrakı yıllarda üzerine bir kat daha ilave ek yapılarak üç katlı hale getirilmiştir. Kitabesi olmayan bu yapının 20. yüzyılın başında inşa edildiğini söyleyebiliriz. Zemin katı ticari işletme olarak kullanılan yapının üst katları Trabzon’dakı diğer karma yapılarda olduğu gibi ikametgaha mahsus olarak yapılmıştır.
Haritada Bul
Yapı, Kemerkaya Mahallesi’nde Halkevi Caddesi, Kahramanmaraş Caddesi, Uzun Sokak ve Sultan Sokak’ın çevrelediği ada içerisinde yer almaktadır. Yapının kesme taş malzeme ile inşa edildiği sıva ve boyasız olan kısımlarından anlaşılmaktadır. Katlar arasındaki silmeler ve kenarlarındakı yalancı payandalarla taşınma hissi Neo-klasik dönemin özelliklerindendir. Kitabesi olmayan bu yapının 20. yüzyılın başında inşa edildiğini söyleyebiliriz. Üzerinin kırma çatıyla kapalı olduğu ve kiremitle kaplandığını da söylemek mümkündür. Muhdes olan ekleme kısmı yapının diğer orijinal bölümüyle benzetildiği için çok fazla ayırt edilememekte, sanki bütüncül olarak yapılmış hissi vermektedir. Oysa, yapının birinci katın silmesindeki saçak bölümü kornişi kendini göstererek üst katın ilave olduğunu belli etmektedir. Yapının birinci katında tamamen metal malzemeden mamül olan balkon kısmı dönemin sevilerek uygulanan işlemeli metal işçiliğini göstermekte ve Trabzon karma yapıları için karekteristik bir özellik oluşturmaktadır. Günümüzde cephe taşları kumlama yöntemiyle temizlenen yapının üst katındakı ek kat sonrasında yenilendiği bütün cephelerdeki mevcut görünümlerinden çok rahat anlaşılabilmektedir. Binanın doğu cephesinde ikinci ve üçüncü katında çift sıralı altı adet açıklık bulunmaktadır. Simetrik bir düzenlemeye sahip olan bahsedilen dikdörtken açıklıklardan ikinci katda güneyden üçüncü açıklık dışındakiler penceredir. İkinci ve üçüncü katlardaysa çift sıralı pencere düzenlenmesi görülmektedir. Binanın güney cephesinin birinci katında ise hiçbir açıklık bulunmamamktadır. Kuzey cephede de güney cephe ile benzerlik görülmektedir. Fransız tipi pencere biçimi ile dışarıya açılan pencerelerin dış kasnaklarını oluşturan söve ya da kayıtları ana cepheden dışarıya taşırılarak haraket unsuru oluşturulmuştur. Hem denizliklierin hem de pencerelerin taç kısımları yapının dikey yükselişini paralel yönde oluşturduğu çizgisel hatlarla dengelemektedir. Bu da Neo-Klasik dönem üslubun cepheler üzerindeki etkisnin bir yanıması olarak görülmektedir. Çatı katı ile birlikte dört katlı olan kagir yapının cepheleri yüzeyden taşkın silmeler ile yatay bir şekilde üç bölüme ayrılmıştır. Binanın inşasında malzeme olarak kesme taş, moloz taş ve ahşap kullanılmıştır. Kesme taş köşelerde, cepheleri yatay olarak bölümlere ayıran silmelerde, pencerelerin üst kısımlarındaki silmelerde ve saçağın alt kısmında, moloz taş tüm cephelerde ve dolgu silmesi olarak, ahşap ise tavanlarda, pencere çerçeveleri ve oda kapılarında kullanılmıştır. 1992, 2011 ve 2015 gibi farklı yıllarda bazı onarımlar yaptırılmıştır.