İskenderpaşa Mahallesinde, Meydanın (Atatürk Alanı) kuzeydoğusunda yer alan yapı, 19. yüzyılın son çeyreğinde inşa edilmiştir. Trabzon Posta ve Telgrafhanesi olarak inşa edilen yapı, halk arasında Selamet Oteli olarak bilinmektedir. Sonradan bağımsız işyerlerine ayrılan zemin kat üzerine iki katlı olarak yapılan bina, II. Abdulhamid Dönemi (1876-1909) kamu yapıları üslubunda, kesme ve moloz taş işçiliği ile yığma usulünde yapılmıştır. Günümüzde yenilenerek belediye ARGE binası olarak kullanılmaktadır.
Haritada Bul
İskenderpaşa Mahallesinde, Meydanın (Atatürk Alanı) kuzeydoğusunda, İskenderpaşa Medresesi’nin kuzeyinde yer alan yapı, 19. yüzyılın son çeyreğinde inşa edilmiştir. Esasında Trabzon Posta ve Telgrafhanesi olarak inşa edilen bu kamu yapısı halk arasında daha çok Selamet Oteli olarak bilinmektedir. Üç katlı ticarethane planı ile inşa edilen Posta ve Telgrafhane Binası’nın zemin katı, önce kıraathaneye daha sonra da bağımsız işyerlerine ayrılmıştır. II. Abdülhamid Dönemi (1876-1909) kamu yapıları üslubunda, kesme ve moloz taş işçiliği ile yığma usulünde yapılmıştır. Günümüzde yenilenerek belediye ARGE binası olarak kullanılmaktadır.
Kuzey-güney düzleminde düzgün dikdörtgen bir alan oturan yapının giriş kapısı batıdaki meydana bakan cephe ortasındadır. Otelin zemin katı ortada uzun bir hol ve iki yanında farklı ölçülerle bölünmüş dükkânlardan ibarettir. Kullanım alanlarına göre daha büyük boyutlu olan odalar, batı cepheye alınmıştır. Bu plan tasarımı ile Yeşilyurt Otel’in bir benzeri olan yapının üst katlarında da aynı düzen tekrarlanmıştır. Üst katların odaları birbirine eşit büyüklükte ve simetri esasına göredir.
Selamet Otelin batıya bakan ana cephesi, kuzey ve güney cepheleri dönemin genel tercihini yansıtan unsurlar ile düzenlenmiştir. Günümüzde zemin katın bölünen işyerleri, modern malzeme ile yenilenmiş ve esas yapılarını kaybetmiştir. Üst katlardaki kat silmeleri, dışa taşırılmış taş söveleriyle yuvarlak ve basık kemerli pencereler, saçak kornişi, yalancı taşıyıcılarla oluşturulan dikey bölümlenme, esasında yuvarlak kemerle vurgulanan giriş kapısı (günümüzde düz lentolu hale getirilmiştir), yapının üç cephesini boydan dolaşan metal balkon ve giriş bölümünün üçgen alınlığı, neo-klasik üslubun yapı cephelerine yansımalarıdır. Günümüzde de belediyenin araştırma geliştirme birimi olarak işlevini faal olarak devam ettiren yapının, 1970 yılında Otel Mola adıyla bir dönem hizmet verdiği hatıratlarla sabittir.