İskenderpaşa Mahallesinde, Kunduracılar Caddesinin doğu kısmında güney yakada yer almaktadır. Yapının orjinalinde yandaki parsellerle bütüncül olarak inşa edildiği değerlendirilmektedir. 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyılın başlarında inşa edilen orta avlulu şehir içi han yapıları planındadır. Daha sonraki yıllarda mülkiyet bölünmesi ile bağımsız birimler olarak dükkânlara bölünmüştür.
Haritada Bul
Yapı, İskenderpaşa Mahallesi’nde Kunduracılar Caddesi, Deniz Sokak ve Gençoğlu Sokak’ın çevrelediği ada içerisinde yer almaktadır. Yapının inşa tarihi bilinmese bile plan ve mimari özelliklerine dayanarak 19. yüzyıl sonu 20. yüzyıl başlarında inşa edilmiş olduğu değerlendirilmektedir. Orjinalinde yapının bir şehiriçi hanı olduğu anlaşılmaktadır. Hanın hayvan barınağının olup olmadığının tespiti günümüzdeki mevcut durumu ile oldukça güçtür. Ancak daha çok yolcuların ikametgahına ve ticari döngüye müsait olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Kunduracılar Caddesi’ne bakan sokağının her iki yanında ve arka cephesinin açıldığı birer sokak bulunması, yapının bir ada içerisinde yer almasını sağlamıştır. Günümüzde her ne kadar algılanamasa da toplu ticaretin yapıldığı yapılarda gördüğümüz her bir tarafından erişim sağlanıyor olması durumu, bu yapının han olarak inşa edildiğinin kanıtıdır.. Fakat mirasçılar tarafından paylaşıldıktan sonra ada parsellerine ayrılan yapı, müstakil bağımsız şekilde ayrı-ayrı kişilere tapulanarak mülkiyeti bölünmüştür. Zemin üzeri bir katlı olan binanın ön cephesi düzgün kesme taş, arka cephesi ise yığma taş duvarlıdır. Yapının Kunduracılar Caddesine bakan cephesinde zemin katı ticari iş yerleri, üst katları ise bu ticari mekanların depoları olarak günümüzde kullanılmaktadır. Şu anki kullanımında yapının zemin katının işyeri, üst katının da depo olduğu görülmektedir. İç kısmın tamamı tadilatlar esnasında özgünlüğünü kaybederek modern düzende inşa edilmiş yapı malzemesiyle yenilenmiştir. Zemin katındaki dükkanların dış kısmında benzer şekilde orijinal unsur kalmamıştır. Ancak üst katın dış cephe düzenlemeleri esas yapıdan kalma olarak günümüzde de mevcudiyetini korumaktadır. Burada gördüğümüz pencerelerin sövelerinin dışa taşırılması, özellikle kilit taşının belirginleştirilerek dışa taşırılmış olması, Cumhuriyet Dönemi’ne geçiş yapılarında sıkça karşılaştığımız bir özelliktir. Ulusal mimari döneminin unsurlarını yansıtan biçimlenmeler ile basit kemerli düzenlemeler bu dönemin üslup özelliğini göstermektedir. Ön cephede birinci katta dikdörtgen şekilli ve basık kemerli çok sayıda pencere, arka cephede ise kapılar ve küçük boyutlu dikdörtgen pencereler bulunur. Yapının çatısı son yıllarda yapılan modern su drenaj kanalları ve normal çatı uygulamasıyla esas yapısını kaybetmiştir. Muhtemelen beşik çatı uygulaması ve üzerinde de kiremit kaplaması olmalıydı.