Çarşı Mahallesi
Dönemi: Osmanlı
Ada/Parsel: 153/70

Trabzon Bedesteni, Çarşı Mahallesi'nde Kemeraltı Sokak ile Bedesten Caddesi arasında yer almaktadır. Kitabesi olmayan yapının 15. yüzyılda inşa edildiği ileri sürülmektedir. Bedestenin Türk dönemi öncesinden var olan bir yapının üzerine inşa edildiği tartışılmaktadır. Yapının mevcut durumu ve inşa biçimi bu tartışmayı gerekçelendirecek durumdadır. Tarih içerisinde bir çok değişime uğramış ve bu nedenle özgün üst örtüsü günümüze ulaşamamıştır. Yapının inşa süreci, plan ve mimari özellikleri tam anlamıyla çözümlenebilmiş değildir. Türk Bedesten yapılarının plan özelliklerinden farklılık gösteren yapının bazı mimari unsurları tamamen Türk Dönemi izlerini taşımaktadır.

Haritada Bul

Yapı, şehrin ticari merkezi konumundaki Çarşı Mahallesi’nde Moloz ve Meydan mevkiine yakın bir yerde bulunmaktadır. Liman nedeniyle uluslararası transit ticarete de uygun olan bu alan Komnenoslar Dönemi'nde 13. yüzyılın ortalarından itibaren gelişmiştir. Yapının fetih sonrasında 15. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Trabzon’da önemli araştırma ve tespitleri olan Lynch ve Horuloğlu yapının Cenevizlilerden kalma olduğunu ileri sürmektedirler. Cenevizlilerin meydan bölgesinde bir ticari yapısının olduğu hatta kendilerinin çıkardığı yangında büyük bölümünün yandığı kayıtlarla sabittir. Yapı üzerindeki Türk Dönemi izlerini de yeni eklemeler olarak izah etmektedirler. İnan ve Karpuz ise yapının bazı mimari unsurlarına bakarak şüphe götürmeyecek bir Türk devri yapısı olduğunu iddia ederler. Ballance ise her iki görüşe de temkinli yaklaşır. Yapının 1633-34 yıllarında şehre yapılan Rus saldırısında büyük zarar gördüğü ve üst örtüsünün yıkıldığı bilinmektedir. Çeşitli kaynaklara göre işlevini daha sonraki yıllarda da sürdüren yapının üst örtüsünün muhtemelen onarıldığı düşünülse de geç dönemlerde geçirdiği yangınlarda yeniden yıkılarak günümüze ulaşmadığı bilinmektedir. 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren üst örtüsü olmadığı halde içerisinde terzi, pamukçu ve yorgancı ustalarının çalıştığından da bahsedilmektedir. Yakın dönemde bakımsız kalarak birçok hasar alan yapı kereste deposu olarak kullanılırken, Trabzon Valiliği'nin girişimleri sonrasında Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde görevli öğretim elemanlarının bulunduğu bir ekip tarafından hazırlanan ve 2001 yılında onaylanan restorasyon projesinin uygulanmasıyla el sanatları çarşısı ve kafeterya işlevi ile yeniden kullanılmaya başlanmıştır. Bu restorasyon çalışmasında yapının beden duvarları ve ortada bulunan ayakları iyileştirilmiş, günümüze ulaşmayan üst örtüsü ahşap strüktür ile yeniden inşa edilmiş, kapı ve pencereleri yenilenmiş, özgün duvarlarından bağımsız yerleştirilen çelik taşıyıcı sistem ile iki ara kat eklenmiş; bu katlara dükkanlar, dinlenme alanları, teraslar, kafeterya ve tuvaletler yerleştirilmiştir. Ayrıca zemin kotunun altında yeni bir bodrum katı da oluşturulmuştur. 

Trabzon Bedesteni, kareye çok yakın bir dikdörtgen plana sahiptir ve düzgün bir geometri ile inşa edilmediği için tüm cephelerinde farklı uzunluklar gösterir. Bedestenin ölçüleri yaklaşık olarak 17,50 x 19,50 metre olup, beden duvarları dışarıdan iki katmandan oluşmaktadır. Alt katman, daha düzgün geometrili ve kesme taştan inşa edilmiştir. Ancak üst katman, köşelerinde bazı karmaşıklıklar gösteren daha düzensiz bir şekilde örülmüş moloz taş duvarlara sahiptir. Arazi eğiminden kaynaklanan farklı yüksekliklerde algılanan alt katmanın en yüksek noktası kuzeyde yaklaşık 7.20 metre yüksekliğindedir ve duvar kalınlığı 1.60-1.70 metre arasında değişmektedir. Üst katman ise daralarak yükselir ve kirpi saçakla sonlanır; duvar kalınlığı alt katmana göre daha ince olup, yaklaşık 0,7 metre içeri çekilmiştir. Yapının doğu giriş kapısı yuvarlak kemerli diğerleri ise merkezde Tudor tarzında tuğla kemer içine yerleştirilmiş kapı açıklıklarına sahiptir. Bu kuşatma kemerlerinin içerisindeki esas kapıların kemerlerinde de değişik türlü olan doğu kapıdır. Doğudaki kapı yuvarlak kemerli diğer kapılar ise Osmanlı'nın genel tercihi olan basık kemer açıklıklarına sahiptir. Doğu kapısının genişliği 1,20 metre iken diğer kapılar ortalama 1,72 metre genişliğinde ve tüm kapılar ortalama 2,50-2,60 metre yüksekliğindedir. Kuzey ve batı kapılarında kemer alınlıkları içinde kitabelik yerleri bulunmasına rağmen, yazıtlar günümüze ulaşmamıştır. Bununla birlikte Bıjikyan’a göre, yapının tüm kapılarında kitabeler bulunuyordu. 

Bedesten'in dört cephesinin de üst kademelerinde, Tudor formlu tuğla kemer aynaları içinde düz atkılı, yaklaşık 0,45 x 0,70 metre açıklıklarında ikişer adet küçük pencere vardır. Yapının beden duvarlarının iç yüzeylerinde birbirlerinden farklı yüksekliklerde yuvarlak kemer formlu nişler bulunmaktadır. Hepsi aynı hizada bulunmasa da ortalama yerden 1,40 metre mesafede, yaklaşık 0,75 metre derinlik ve 2 metre yükseklikte, kuzey ve güney duvarlarında kapıların her iki yanında dörder tane, doğu ve batı duvarlarında ise her iki kapının yanında üçer tane olmak üzere toplamda yirmi sekiz adet niş, cepheleri hareketli kılmıştır. Bu nişlerin, bedestenlerde “dolap” denilen satış tezgahlarının kapalı bölmeleri için yapıldığı düşünülmektedir. Yine duvarların dört köşesinde köşeleri örtecek biçimde, kemer açıklığı 8.05 metreye kadar genişleyen, alt kısımları taş olmak üzere, tuğladan örülmüş tonoz bingiler/tromplar yer almaktadır. Yapının merkezinde kenar uzunlukları 1,50 metre olan kare kesitli dört ayak bulunmaktadır. Her bir yönde aralarında 5,0-5,5 metrelik değişen mesafede konumlanan bu ayakların yerden yarı yüksekliğe kadar düzgün kesme taş, geri kalan kısmında ise taş-tuğla almaşık düzende inşa edildiği görülmektedir. Balance, bu ayakların beden duvarlarına kıyasla daha düzgün bir işçilikte olmasını özgün olmamasına bağlayarak yapının özgün tonoz sistemi yıkıldıktan sonra daha geç dönemde inşa edilen ahşap çatıyı desteklemek amacıyla örüldüğünü öne sürmektedir. Cezar ve Ödekan ise bu görüşün aksine özgün halinde de merkezde dört ayak ile taşınan kubbeli bir mekân ve onun çevresinde tonozla örtülü hacimlerin yer aldığı görüşündedirler. Ancak ne bu ayakların özgün olup olmadığı konusunda ne de 19. yüzyılın ilk yarısındaki yıkılan özgün çatısı ile ilgili kesin bir kanıya ulaşılamamıştır. Ballance’ın yapının özgün halinin tek katlı olduğu düşüncesine karşı Bıjışkyan geçirdiği yangın nedeniyle günümüze ulaşmayan ikinci bir katının daha olduğunu iddia eder. Cezar ise bu fikri kendi gerekçeleri ile desteklese de Tuluk, Cezar’ın gerekçelerinde çelişkiler olduğu görüşündedir. Ayrıca yapının ortasında bir su kuyusu bulunduğundan da bahsedilmektedir. 

Bütün bu değerlendirmeler neticesinde, Trabzon Bedesteni’nin inşa süreci, plan ve mimari özellikleri tam anlamıyla çözümlenebilmiş değildir. Türk Bedesten yapılarının plan özelliklerinden farklılık gösteren yapının bazı mimari unsurları tamamen Türk Dönemi izlerini taşımaktadır. 


Katalog Haritası
Yakın Yapılar
Çarşı Camii

- 1839/Osmanlı

Yalıhan

- 18.YY/Osmanlı

Alaca Han

- 18.YY/Osmanlı